Güncel Haberler

Naci Görür, “Bu şaka değil” diyerek uyarıda bulundu: “4 milyon insan ölümle karşı karşıya.”

İstanbul Kanalı sürecine ilişkin bilgilendirme toplantısına yer bilimcisi Prof. Dr. katıldı. Naci Görür, proje ve fay hatlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Görür, “Kanal İstanbul’a evet diyen jeologlar var, kim olduklarını bilmiyorum, bu sorumluluğu alamam, o arkadaşlara katılmıyorum” diyerek uyarıda bulundu: “Kanal İstanbul suç hattıdır, Yaşayan bir hatayla ortalıkta dolaşıyor.”

“Şaka yapmıyorum” dedi ve sert bir şekilde uyardı!

Naci Görür, İstanbul’da beklenen depremle ilgili şunları söyledi: “İstanbul bizi çöker beyler, şaka yapmıyorum. Yani İstanbul’un Marmara bölgesi çökerse tüm Türkiye diz çöker. Yapmayanlar” Bunu duymuşlar duysunlar. Bu bir şaka değil, inanmıyorlarsa inandıklarına sorsunlar. Gerçekten bilim adamına sorsunlar. siyasetin tasarrufu, doğrudan bilim adamına sormaya niyetim yok Türkiye’nin uluslararası ekonomik durumu çökerse, “Artık bağımsızlık olmayacak” dedi.

istanbul-her şeyi ziyaret edin

Görür şu ifadeleri kullandı: “45 yılını bu ülkede geçirmiş bir yerbilimci olarak burada ulusal veya uluslararası niteliklere sahip tek bir yerbilimci tanımıyorum. Ama bu arkadaşlara katılmıyorum. Marmara Denizi içinden çok basit Kuzey Anadolu Fayı’nın adaları geçen kuzey kolu, Adalar Fayı adı verilen bir tanesi Yeşilköy sahilinden Silivri sahiline kadar uzanıyor. Biz buna fay diyoruz. 10 yıldır bu fayları araştırıyoruz. Araştırmanın başkanı olarak İtalyan, Fransız gemileri ve dünyanın en donanımlı bilim adamlarıyla çalışmalar yaptık ve bu iki fayın tespit edildiğini tespit ettik. kırılmasını engelleyen kapalı sürtünme kuvvetidir. Bu sürtünmeyi aştığı anda deprem meydana gelecektir.”

749209Resim1

“DEPREM HER AN OLABİLİR”

“Parsosns ve diğerlerinin yaptığı çalışmalarda Amerikalı bir bilim adamı, 30 yıl içerisinde herhangi bir zamanda kırılma ihtimalinin %64 olduğunu söylemiş ve ilk çalışmalarından sonra bu değeri revize etmişler. Şimdi bu çok açık. , yani bu her an dünyanın her yerinde gerçekleşebilir.” Bilim dünyasının da kabul ettiği gibi depremde herhangi bir sorun görmüyoruz demek pek mantıklı değil. Ama bilmiyorum ne derler bilmiyorum ama söyleyeyim, eğer bu Kumburgaz arızası kendi kendine bozulursa. Kırılacak olan hatadır. En az yedi virgül iki büyüklüğünde deprem üretir. Adalar fayı kendi kendine kırılırsa en fazla yedi büyüklüğünde deprem meydana gelecek. Her ikisinin de kırılması halinde 7,5 büyüklüğüne ulaşarak İstanbul’u tehdit edebilir.

Şimdi anlıyorum, sen de anlıyorsun ama ben senin gibi depreme inanmıyorum. Eğer inanıyorsan bu kadar söze gerek yok. Çalışmalar en kısa sürede tamamlanacaktı. Politikacılarımızın depreme gerçekten inandıklarını düşünmüyorum. “Evet biliyorlar, söylüyorlar, konuşuyorlar ama öyle değil” dedi.

Görseller

“4 MİLYON KİŞİ ÖLÜMLE KARŞILAŞTI”

“Ekonomistlerimiz, iş adamlarımız, iş dünyası depreme nasıl hazırlanacağını bilmiyor. Depreme hazırlık deyince sadece fabrikalarının sağlam olduğunu sanıp tahtaya vuruyorlar. Bana bir şey olmaz diyorlar. Eminim, aynı konuşmayı TÜSİAD yönetim kuruluna da yaptım, orada da gördüm. Bakın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaptırdığı 97 bin binanın ağır hasar göreceğini düşünürsek, en fazla ölümün orada gerçekleşeceğini düşünüyorum. bir. Bina stoğunun yüzde doksan yedisi bulunuyor.

97 bin binanın yıkılacağını düşünürsek ağırlıklı olarak 97 bin bina ya da yüz bin bina diyelim. Diyelim ki her biri beş katlı, artık beş katı kalmadı. Beş yüz kat iki daire, bir milyon daire demektir. Her daireye 4 kişi koyarsanız 4 milyon kişi ölümle burun buruna ölecek demiyorum. Ama ölümle burun burunayız. Artık vicdanına ve merhametine sığınıyorum. Dört milyon insandan kaçı yaşayacak? Ne kadar azaltabilirsiniz? “Yani tehlike büyük” dedi.

İstanbul-Öne Çıkanlar--Web-Ready-30

“BUNU YAPMAYIN”

“Bunlar deprem bölgeleri. Deyin ki ben inatçıyım, depremden sonra kanal yapacağım. O zaman yenilgiyi kabul ederim. O zaman yetkililere şunu diyeceğim: Tamam, yapacaksanız yapın.” Yapın ama buraya yapacağınız binanın fiyatını, maliyetini asla normal bir yerdeki bina gibi düşünmeyin, yani kanal meydanı yerine binaya örnek vereyim. Normal bir binanın metresi 20 bin 30 bin lira, burada yapmanız gereken Yüz bin harcayın o zaman bu İstanbul Kanalı 64 milyara mal olmaz. 104 milyara da mal olmaz, Güneydoğu’daki gibi çok daha pahalıya mal olur.

O zaman sorma hakkım var. Milyonlarca insanın güvenliği yokken, hayatları tehlikedeyken ve bu ülke bu kadar yoksulluğun pençesindeyken neden buraya 200 milyar bağışlayasınız ki? Sebebi nedir? Buradan ne bekliyoruz? Ve işte herkes şunu söyledi. Geri dönüş yok, eğer kazanılacak bir şey olsaydı onu alırdım.

-Eğer kârlı bir projesi varsa onu bilim olarak kabul ederiz. Allah aşkına bu bize ne kazandırıyor? Sağlıklı zihnimin tuhaf olmasının nedeni budur. Tüm yetkililerden sesimi duymalarını rica ediyorum. Hayatım bu şekilde geldi ve geçti. Yapma. Başın belaya girecek. Ve bu sorunu da çözemezsiniz. “Bu çok yazık, çok yazık” dedi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu